7. Evdeki Gezegenler ve Zayıf Yanlarımız! Hayatındaki Sorunların Kaynağı Buradan Geliyor Olabilir!

Bu içerik 7. evinde gezegen olanlar için! Çünkü, 7. eve düşen gezegenler bizim kendi merkezimize alamadığımız yanlarımızı anlatır.  

(Chiron, Vertex, Şans Noktası, Lilith gibi göstergelerden bağımsız.)

Senin 7. evine düşen gezegen/gezegenlerin neler diyor?

• 7. evde Güneş varsa,

Bilinçaltında “ilişkiler yoluyla var oluyorum.”, “yanımda biri olmazsa ışıldamam” düşüncesi hâkimdir. Ne kadar başarılı olursa olsun kendine inanmakta zorluk çeker. Bu yüzden kendini merkezine koyamaz, hayatının merkezinde hep bir başkası veya başkaları oturur. Özellikle de güç sahibi biriyle olursa ışığından pay alacağını düşünür. Bir başka deyişle hayatında onu zirveye taşıyacak birine ihtiyaç duyar. Bu illa eş değil; yakın arkadaş veya ortak da olabilir. Bu konuma sahip kişi öz güvenini güçlendirmeli, kendi başına da fark edilebilecek özellikleri olduğunu anlamalı ve kendi ışığını görmelidir. Güneş’i 7. eve düşen kişiler genellikle otoriteden çok etkilenmiş bireylerdir. Kendi babalarıyla veya erken yaşlarda tanıdıkları otorite figürleriyle olan ilişkilerinin etkisini ikili ilişkilerine de yansıtırlar. Artık, bunun etkisinden kurtulmaları gerekir.

• 7. evinde Ay varsa,

Kişi kendi duygularını fark etmekte güçlük çeker, duygusal ihtiyaçlarını bastırmıştır. Bir başkasının, kendisinin dâhi tam olarak fark etmediği duygularını anlamasını ister. Ancak, bu konuda açık olmadığından hayatına giren her kim olursa olsun genellikle sorun yaşar. “Biri gelsin, aidiyet duygum onunla gelişsin.” bakış açısı hakimdir. Ancak, kendini bir yere ait hissetmekle ilgili içsel çalkantılar yaşadığı için karşısına ondaki bu gölgeyi yansıtacak partnerleri çekebilir. Çok inişli çıkışlı bir ilişki yaşama eğilimine girer. Bu yüzden öncelikle kendi duygularını keşfetmeye yönelmelidir. Kendine şunu sormalıdır: Kendimi nereye, ne zaman, nasıl ait hissediyorum? 

• 7. evinde Merkür varsa,

Kendi düşüncelerine ve fikirlerine güvenmekle ilgili sorunlar yaratabilir. Kişi, söz almak yerine yanındaki kişinin onun yerine sözcü olmasını isteyebilir. Kendi başına karar vermek istemez, hep başkası ona yol göstersin ister. Bu onu başkalarının ne dediğine çok önem veren, başkalarının fikirlerine göre hareket eden birine dönüştürebilir. Ayrıca, partnerini veya yakın ilişkiler kurduğu kişileri daha çok düşünür. Bu yüzden, ilişkisinde sürekli dırdır eden biri olarak da anılabilir. Kendi potansiyellerini ortaya çıkarmakta zorlanabilir. İlişkisinde hep çözmesi gereken durumlarla uğraşmak durumunda kalabilir. Bu konuma sahip kişi kendi başına karar almaktan gocunmayı bırakmalı, fikirlerinin gücünü fark etmeli; zorlansa bile üstüne gitmelidir.

• 7. evinde Venüs varsa

Kendi değerini yakın ilişkilerine, özellikle partnerlerine bağlı tutar. İlişkisinde iltifat, el üstünde tutulma olmadığında morali bozulabilir. Partneriyle uyumsuzluk yaşadığında kendini diğer insanlara oranla daha kötü hisseder. Ancak ilişkide sürekli uyum halinde olmak çok zordur; zaman zaman çatışmalar yaşanması normal olsa da Venüs 7. ev kişisi burada uyumun olması için ekstra çaba harcar. Bu konum, dikkat çeken diplomaside iyi bir partner verse de; aynı zamanda kendini merkezine alan, hayatı güzellikleriyle yaşamayı seven bir eş de verecektir. Bu durumda, “partnerim beni umursamıyor mu?” diye düşünme olasılığı artacaktır. Kişi, her şeyden önce kendine değer vermeyi öğrenmeli, öz değerini ilişkisinden bağımsız tutmayı öğrenmelidir.

• 7. evde Mars varsa,

Bu konumda, kişi mücadele ederken kendini güçsüz hissedebilir. “Biri olsa da beni harekete geçirse” düşüncesi hâkim olur. Ancak, bu bakış açısında olduğundan kendisi neredeyse hiç adım atmaz, durağan kaldığından partnerin gelmesi de zorlaşabilir. Tüm öfkesini en yakınlarına yansıtır. Haliyle, ilişkilerinde tartışmalara meyilli olur. Partneri de bilerek veya bilmeyerek bu konuma sahip kişiyi çok fazla kızdırabilir. Mars 7. evinde olan kişiler kızgınlıklarını yakınlarına yansıtmak yerine, neye kızıyorlarsa oraya yansıtmayı öğrenmelidir. Harekete geçmek için de birini beklemek yerine tek başına insiyatif alıp girişimde bulunmayı öğrenmesi gerekir. En basitinden bir bilgisayar almaya karar verdiğinde almak için “X gelsin de onunla alayım.” bakış açısından çıkmayı ve tek başına halletmeyi deneyimlemesi gerekir. Ne kadar başlatıcı olursa, ilişkileriyle ilgili sınavları o kadar çabuk biter. 

• 7. evde Jüpiter varsa,

Kişi kendi şansına, bolluk ve bereketine güvenmez. Kendini “kadersiz” olarak kabul etme eğilimine sahiptir. Her türlü zorluğun onu bulduğuna inanabilir. Bu bakımdan “hayatıma biri gelsin de, kısmetim açılsın.” diye düşünebilir. Ancak, kendi bereketine güvenmediği için hayatına gelen partnerin de yeterince iyi olmadığına inanabilir. Buradan sınanma ihtimali çok yüksektir. Öncelikle, kendi şansını yaratabileceğine, hayatındaki koşulları değiştirebileceğine inanmalıdır, partneri kendini yükseltecek biri olarak değil, kendini tamamlayacak biri olarak düşünmelidir. Aksi takdirde, burada partnerle problemler büyüyebilir. Kendinde eksik olarak gördüğü tüm özellikleri abartarak bu konularda partneriyle tartışmalara girebilir.

• 7. evde Satürn varsa,

Kişinin kendi başına kural koymak, sınır çizmekle ilgili sorunları vardır. Bu yüzden, genel olarak daha olgun, kendisini kontrol edecek partnerlere çekilme eğiliminde olur. İlişki içinde fazla kısıtlanmış hissetme ihtimali yükselir, sınır çizemediği için partneri onu her alanında yönetmek isteyebilir. Bu konuma sahip kişi, iş hayatında üst düzey olarak çalışan biri dâhi olabilir ancak kendi hayatında içten içe bir otoriteye ihtiyaç duyar. Satürn’ü 7. eve düşen birinin içinde, kalbinin bir köşesinde hiç büyümemiş bir çocuk vardır; korunmak ister. Ancak o travmadan arınması gerekir. Kısaca, almak istemediği sorumlulukları da almayı öğrenmeli, kurallara uyan olmak yerine kendi hayatının kurallarını yazan biri olmayı öğrenmelidir. Hayatında otorite olmasını istemek yerine, otorite olmayı deneyimleyene kadar hayat türlü sınavlarla gelebilir.

• 7. evde Uranüs varsa,

Burası da biraz Mars’a benzer. Farkı burada kişi, “biri beni harekete geçirsin” düşüncesinden ziyade “biri monoton hayatımı komple değiştirsin” bakış açısındadır. Kendi yaratıcılığına ve zekasına da tam olarak güvenmez, başkasının onun yerine hem düşünmesini hem de yoğun değişim etkisiyle gelmesini ister. Bu yüzden ilişkiyi sürdürmek, projeleri kendi başına tamamlamakla ilgili sorunlar verebilir. Bu yerleşime sahip kişilerin hayatında ilişkilerde gelişen ani olaylar gözükebilir ve bunlar çok yorabilir. Mesela; eşin bir anda evden ayrılması, ortağın sözleşmesi bir anda fes etmesi, eşin bir anda ve hiç hazırlıksızken “taşınacağız” demesi gibi durumlar olabilir. Durumu değiştirmek için kendi yeteneklerini ortaya koyabileceği işlerin içine girmeli ve tüm süreci kendi başına sürdürmeyi deneyimlemelidir. Bu herhangi bir hobi de olabilir, bir meslek de, bir organizasyon da; hiç fark etmez.

• 7. evde Neptün varsa,

Neptün 7. evdeyken kişi tüm hayallerini partneri üzerinden kurmaya başlar. Bu yüzden, ilişkideki zararlı uyarıcıları görmekte zorlanır. Partnerini aşırı idealize etme durumu vardır. Kişi partnerinin yaptıklarına göz kapatırsa hep daha fazlası gelecektir. Ta ki, kişi gözünü açana dek! Ancak bu her zaman aşk olmak zorunda değil; “partner Avrupa’da yaşıyor, ben bu hayalime ancak onunla kavuşurum. Zaten Avrupa’da yaşıyorsa kültürel olarak çok ileri seviyededir.” diye erkenden kendini inandırmak da burada yaşanabilecek yanılsamalara dahildir. Bu konuma sahip kişi hayatın ruhani yönüne daha çok eğilmeli, enerji çalışmalarına veya sanatsal çalışmalara girmeli, hayatın ona verdiği mesajları takip etmelidir. Bunları yaparak kendi başına ruhunu beslediğinde, ruhunu besleyecek bir partnere ihtiyacı kalmayacaktır. Ancak o zaman bir ilişkinin aldatmaca mı yoksa gerçekten destekleyici mi olduğunu idrak edebilir.

• 7. evde Plüton varsa,

Bu konuma sahip kişilerin bırakmakta zorlandığı takıntıları vardır. Dönüşüme son derece kapalı kişilerdir. Dönüşüme kapalı oldukça ilişkilerinde “toksik” denilebilecek kişilere veya olaylara çekilirler, kendileri de zorba birine dönüşebilirler. Bir ilişkiyi bitirmek onlar için çok zordur. Tabii gerçekten duyguları yoğunsa! Bu nedenle, onları dönüştürecek partnerlere çekilmeleri kaçınılmazdır. Eğer, Plüton’u 7. eve düşen kişi değişme zamanı geldiğinde değişebilirse bu alanda daha fazla sınanmasına gerek kalmaz. Aksi takdirde, birçok ilişkisi bittiği için acı çeker. Buna ortaklıklar ve yakın ilişkiler de dahildir; ille eş olması gerekmez. Kriz enerjisiyle mücadele etmeyi ve geçmişi geçmişte bırakmayı öğrendiğinde ilişkilerin aydınlık yönünü kendine çekebilir. Bunun için de ilişkisindeki kesinlikle değişmeyeceğini bildiği olumsuzlukları değiştirmekle uğraşmak yerine, kendini değiştirmeyi öğrenmelidir. Bazen bırakmak gerektiğini öğrenmesi gerekir.